Archive for Ocak 2012

Sony Ericsson Xperia Arc S fiyatı ve özellikleri video inceleme

30 Ocak 2012 Pazartesi 20:15


İnceleyeceğimiz ürün Sony Ericsson Xperia. Öncelikle genel görünüm ve teknik bilgileri sizlere söylemek istiyorum. İnceleyeceğimiz sürüm olan Arch S daha işlemcisi güçlendirilmiş bir sürüm. Bu sistemi daha önce Samsung marka telefonlarda da gördük yani aynı tasarımdaki telefonların özellikle işlemci hızıyla farklı versiyonlarda çıkarmak. Hatta Samsung bunu birazda abarttı diyebiliriz, Galaxy serisinin neredeyse 10’a yakın modeli var. Anlaşılan Sony Ericsson da bu yolda ilerliyor.

Fiyatı :
Hepsiburada.com
1.448,99 TL
Vatan Bilgisayar
1.496 TL
Teknosa 1.449 TL

Genel Yönleriyle Ürün İncelemsi

Özelliklerinden kısaca bahsedecek olursam ön yüzün büyük bir kısmını ekran kapladığını fotoğrafta sizde görüyorsunuz. 4.2 inch ekran var. 480 x 854 piksel çözünülüğünde LED arkadan aydınlatmalı kullanılmış. Yine tasarımı Arc gibi arka kapağı kavisli bir yapıda ve 8.7 mm inceliğinde bir telefon. 117 gr. Ağırlığında. Üst tarafta ışık sensörü, alt tarafta kontrol tuşları yer alıyor. Bahsettiğim tuşlar fiziksel yani dokunmatik değil.

Telefonun üst bölgesinden HDMI çıkışı olduğunu görüyoruz ki bu telefonlarda pek alışık olmadığımız bir özellik. Telefonun kutusundan da bu port çıkışını kullanmanız için HDMI kablosu olduğunu söylemek istiyorum. Bu oldukça güzel bir özelik. Hemen yan tarafında ise açma kapama tuşu var ama bu tuş oldukça küçük. Belki bir çok kişinin hoşuna gidebilir ama kullanım açısından birazcık zorluk çekilebilecek bir tuş.

Yan tarafta ise kulaklık girişi ve ses artırıcı tuşlar var. Telefonun arkasını çevirdiğimizde ise 8 megapiksel kamerasını ve LED Flash yerini almış. Aslında genel olarak Android tarzı bir telefon diyebilriz.

Arc İngilizcede yay anlamına geliyor. Bunun nedeni tasarımının biraz yayı anımsatması. Telefona yandan baktığınızda hafif bir eğim mevcut. Üstte de söylediğim gibi bu serinin arkası gelecek gibi, arc, arc s gibi… özellikleri artırılmış modeller kısa zaman aralıklarında bu seriye katılacakmış gibi…

Telefon, Android 2.3.4 change modelini kullanıyor, Ayrıca Adroid 4 ve sonraki yakın sürümlerini de destekleyecek bir telefon olduğu Sony Ericsson web sitesinden duyurdu. Kesin olarak ileride çıkacak şu sürümü karşılar demek çok mümkün değil ama telefonun donanım özelliklerine bakıldığı zaman yakın gelecekle ilgili böyle bir kaygının gereksiz olduğunu söyleyebilirim.

Video İnceleme


Teknolojiyi seviyor ve günlük hayatta kullanıyorsanız 1.4 GHz işlemci var üzerinde, fazlasıyla iyi bir işlemci olduğunu belirtmekte fayda var. Fonksiyonları aslında bildiğiniz Android telefon özellikleri fark olarak bi 3 boyutlu panorama fonksiyonu mevcut. Bilindiği gibi Sony zaten fotoğraf alanında çok başarılı bir firma bu tecrübelerini de Sony Ericsson Xperia Arc S telefonuna aktarmış ve oldukça iyi sonuçlar alınmış.

İşlemcinin üzerinde biraz daha durmak istiyorum. Önceki sürümünde 1 GHz olan işlemci bu sürümde 1.4 GHz olarak artırılmış ve bu işlemcilerin tek çekirdekli. Bilindiği gibi piyasadaki bir çok telefon modeli çift çekirdekli işlemci ve hatta bazıları dört ve bu dördü de artırma çabasında olanlar var. Telefonu alırken bu işlemci olayını iyi hesaplamak tartmak gerekir.

512 Megabayt rami var. Yeterli denilebilecek bir rem ama bir çok üst düzey telefonda 1GB ram kullanılıyor.

1GB dahili bellek var ama bunun 320 MB bölümünü kullanabiliyorsunuz. Ama hemen belirteyim, kutunun içinde 8GB’lık bir hafıza kartı çıkıyor. Bu şekilde de ek bir masraf gerekmeden başlangıç için hafıza sorununuz olmayacağını düşünüyorum.

Bir konuyu daha belirtmek istiyorum. Sony firması Ericsson dan hisselerin çok büyük bir bölümünü satın aldı. Bir sürpriz olmazsa kısa bir zaman sonra artık telefon marka ismi Sony Ericsson değil de sadece Sony diye bir telefon markası olacak.

Googleden para kazanma yolları - İngilizce içerikli siteler ve AdSense

14:15


Uzun zamandır İnternette farklı yöntemler kullanacak para kazandım bunların tamamını burada anlatmak veya bir iki makaleye sığdırmak mümkün değil ama zaman zaman kulaklığımı kulağıma takıp müzik dinleyip, bir zamanlar hobi olarak baktığım ama sonradan ciddi paralar kazandığım konuları sizlere anlatmaya çalışacağım.

Öncelikle şunu söylemek istiyorum, web veya programlamada bilgisi olan bir insan değilim, benim uyguladığım yöntem daima çok iyi inceleyip kendi potansiyelim dahilinde yöntemler geliştirmek oldu. Mevcut düzenden de mümkün olduğunca uzak durmaya çalıştım buradaki amacımda kendi özgünlüğümü kaybetmek istememem. Tüm dünyada ki webmasterlar bir bir izinden gider ve Google bu kalabalığı hele de zarar verici ise fark etmemesine imkan yok.

Hemen başlayalım… Bugünkü konumuz İngilizce dilinde web site kurup AdSense’den para kazanmak

Neden İngilizce site : Adsnese’yi incelediğimizde tık başına en yüksek rakamları İngilizce içerikli sitelere verdiğini görüyoruz. Aslında bu biraz İngilizce ile birazda içerikle ilgili. Hem İngilizce bir siteye dünyanın her tarafından insanlar girer ama Türkçe bir siteye Türkiye ve bazı Avrupa ülkelerinden giren olur. Almanya, Belçika, Fansa, Hollanda gibi…

Hosting seçimi : Bu konuda tam bir görüş birliği yok. Tecrübelerimle söyleyebilirim ki, ABD’de hizmet veren bir hosting firmasından alın. Sitenizin Amerikan lokasyonlu olmasına dikkat etmek gerekiyor. Bunun için Hostgator firmasını tercih edebilirsiniz. Google web yönetici araçlarından ise sitenizin coğrafi konumunu ABD olarak belirlerseniz yine önemli bir avantaj elde etmiş olursunuz.

Domain seçimi : Domain seçimi bana göre en önemli aşama çünkü domain seçiminizle hem avantajlı bir seviyeden başlayabilirsiniz hem de genel olarak sitenizin konusunun içeriğinin ne olacağını belirlemiş olursunuz. Hangi firmadan domaininizi alırsanız alın bunun çok fazla bir önemi yok. Türk firmalarından gönül rahatlığıyla domaininizi alabilirsiniz. Domain alırken tek önemli olan hangi domaini alacağınızdır. Bu konuyu çok ayrıntılı bir şekilde başka bir makalede anlatacağım için şimdilik es geçiyorum. Makale hazır olunca buraya ayrıca linkini ekleyeceğim.

The Best Spinner (İngilizce Makale Özgünleştirici) : İşin en can alıcı kısmı bu. Eğer İngilizceniz iyiyse bu süper, çünkü içerik konusunda pek sıkıntı çekmeyeceğiniz anlamına geliyor ama ya İngilizceniz yoksa? İşte The Best Spinner tam aradığınız yazılım. Bu programla kimi makaleleri neredeyse sıfır hatayla özgünleştirebilirsiniz. Yeni başlayan ve bu işten para kazanmaya başlamayan kişiler için fiyatı biraz tuzlu gelebilir ama unutmayın ki özellikle Googlenin Rusya arama adresi www.google.com/intl/ru/ bu konuda bazı sorunlarınızı çözebilir. Umarım anlamışsınızdır.

Senuke X SEO Software : Bu konuda başlı başına bir makale gerektiriyor. Genel hatlarıyla anlatmak gerekirse günümüzde SEO araçlarının en popüleri doğru kullanıldığı zaman çok güzel geri dönüşler alabilirsiniz ama aşıya kaçılırsa sitenize telafisi olmayan zararlar verebilirsiniz. Programın kullanımı çok zordur ama youtube veya webmaster kaynaklarından programın kullanımı ile ilgili bolca video var. Bir zamanlar ücret karşılığında programın kullanımının öğretildiğini biliyorum. Kesinlikle videoları izlemek koşuluyla kurcalayarak birkaç günde en fazla bir hafta on günde kabataslak programı çözebilirsiniz.

Bu programı kullanmanızı tavsiye etmiyorum ama neden yazdık derseniz, eğer kendinize güveniyorsanız, kötü sonuçlar almanın da bu yolda gerekli bir acı gerçek olduğunu düşünüyorsanız buyurun kullanın. Yani çok güzel şeylerin olabileceği gibi siteniz Google’dan ban yiyebilir. Ayrıntılı bir makaleyle Senuke X konusunu anlatacağım.

Wordpress Eklentileri : http://wordpress.org/extend/plugins/ Bu adresten wordpress siteniz için binlerce eklenti yer alıyor. Bu eklentilerin bazıları mükemmel olduğu gibi bazılarının ne işe yaradığı bile anlaşılmayacak kadar kötü odluğunu göreceksiniz.

Bu eklentiler sayesinde sitenizi baştan aşağıya farklılaştırıp güzelleştirebilirsiniz. SEO için ise bir çok güzel eklentiler olduğu gibi zarar verici eklentilerde olabilir bu konuda biraz seçici davranmak gerek. Eklentileri kurup kullanırken biraz araştırmak gerektiğini düşünüyorum.

Hit alabilecek güncel konuları öğrenmek :
http://www.google.com/trends/
https://adwords.google.com/select/KeywordToolExternal
Ve en önemlisi
www.google.com/insights/search/
Google arama trendleri sayfasında 2004 yılından son 7 güne kategori ve kelime bazlı hatta ülke şehir seçenekleriyle googleyi kullanan insanların hangi konulara daha çok eğildiğini ve bu eğilimlerdeki % lik artışları rahatlıkla görebilirsiniz. Yine bu konuyu farklı bir makalede ayrıntılı olarak anlatacağım.

AdSense ile anlaşmak ve reklam yerleştirmek : Bu konuda uzunca bir makale gerektiriyor. AdSense hesabı elde etmek için kısaca anlatmam gerekirse, Gmail hesabınızdan AdSense bölümüne tıklayıp sitenizin adresiyle başvuru yapabilirsiniz ama daha hızlı ve olumlu bir cevap almak isterseniz. Yine Gmail hesabınızdan Blogger açın. Bloggeriniz sektöre yönelik olsun. Mesela “halinasildokunur “ isminde bir blog açıp en az bir tane özgün yazı girin ve AdSense başvurunuzu bu bloğu göstererek yapın. Unutmayın ki AdSense başvurularınızı büyük bir bölümü olumsuz sonuç veriyor ama doğru şekilde başvuru yaparsanız olumlu cevap alma şansınız çok ama çok artar.

İngilizce sitenizden ilk üç ay bir gelişme beklemeyin ama üç ay sonra yavaş yavaş siteniz hit almaya başlayacaktır, bu hit alış ilk başta resimlerden olabilir. Siteniz Google aramalarından önce Google Görsellerde çıkması çok normaldir. Bu konuya çok fazla takılmadan siz mevcut düzeninizi sakın bozmayın.

Ben fazla SEO ya karşı biriyim bunun için Sekuke X programını yazdım ama önermedim. Senuke X siz zararsız SEO en güzelidir. Bunun için en basiti ücretsiz dizin sitelerini araştırın onlara sitenizi ekleyin. Forum sitelerine üye olun ve üye olurken sitenizin adresini girin buna da profil backlink denilir. Sitenizi her nereye ekliyorsanız kesinlikle elle manuel olarak bunu yapın, otomatik programlarla veya cüzi ücretler karşılığında binlerce backlink satın alırsanız kısa vadede siteniz sıçrama yapsa da uzun vadede zararları telafi edilemez olabilir. Yavaş ama sağlam ilerleyin.

Mutlaka aklıma gelmeyen çok farklı yöntem, teknikler veya söylenmesi gereken önemli bilgiler vardır ama hepsinin bir anda aklıma gelmesi imkansız. Sormak istedikleriniz varsa yorum bölümünde zaten sorabilirsiniz, bende bilgim dahilinde sizlere bilgi vermeye çalışacağım.

Küçük boyutlu yararlı programlar

29 Ocak 2012 Pazar 16:05


Bazen bilgisayarda ihtiyacımızı hiç bir program karşılayamaz ve ah keşke şöyle bir program olsaydı deriz. Paylaştığım bu küçücük programlar belkide bu kişisel ihtiyaçlarınızı hayalden gerçeğe dönüştürecek. Mutlaka okuyun, şuan veya ilerde lazım olabilir.

Eminim herkesin başına gelmiştir. CD'ler saklanan ortam veya çizikler nedeniyle okunamaz hale geldiği oluyor veya içerisindeki bazı dosyalar kullanılamıyor veya bilgisayarımızın harddiskine kopyalanamıyor. Bu sorunu halletmek için bu programı kullanabilirsiniz.
Unstoppable Copier

Eminim belli bir yaş gurubunun üstünde olanlar küçük oyunları günümüzün görselliği yüksek gerçekçi oyunlarından daha çok seviyordur. İşte bu oyunda tam bu insanlara göre. Özellikle iş yerinizde boş vaktinizde stres atmak için bire bir. Her bilgisayara uyum sağlayabilecek güzel bir voleybol oyunu.
Blobby Volley

Sıradaki program tam bir kota dostu. İnternetten izlediğiniz youtube, Facebok benzeri sitelerdeki vidyolar veya online film sitesindeki videolar olsun, internette izlediğiniz tüm videoları ön bellekte tutar ve tekrar izlemem imkanı verir. İnternetiniz olmamasına rağmen offline bu videoları izleyebilirsiniz. Program İnternet Explorer, Firefox ve Google Chrome browserleriyle uyumlu çalışmaktadır.
VideoCacheView

Piyasada irili ufaklı bir çok ses kaydedici program var. Ancak bunların bir çoğunun ek özellikleri veya devasa boyutları canımızı türlü nedenlerle sıkabilir. Amacınız ses kartınızın çıkardığı tüm sesleri kaydetmek ise işte bu program sizin için tasarlanmış demektir. Buyurun indirin.
Streamosair

Bilgisayarın başına otururken çevrenizdekilerin neyle meşgul olduğunuzu bilmesini istemiyorsanız, özellikle patrondan saklanmak istenen bir facebook oyunu veya MSN düşünün tek bir tuşa basıyorsunuz ve kullandığınız program veya sayfa yok olup yerine sizin belirlediğiniz başka bir uygulama veya web sayfası açılıyor. Kesinlikle arşivde bulunması gereken biri program.
BossKey

Kablosuz modem kullananlar sıklıkla parolayı unutur, çünkü sistem genellikle uzun bir parola girmenizi ister ve sizin klasik parolanız da büyük ihtimalle farklı olacaktır. İşte bu durumda bu programı kurup bilgisayarınızda şifrelenmiş parolaları görebilirsiniz. Bazı arkadaşlar bu programla komşuların kablosuz ağına şifre kırarak bağlanma imkanından bahsetmişler. Ben kendim indirip deneme fırsatı bulamadığım için bir şey söyleyemem. Hatta bu programı buraya yazmayacaktım ama ayrıntılı bir dille belirtirsem her iki durumda da yalancı çıkmayacağım kanaatine vardım. Buyurun indirin siz inceleyin ve bize dönün....
WirelessKeyView

Umarım insanlık için küçük insan için büyük bu uygulamaları beğenirsiniz!

Sosyal Medyayı birde televizyondan takip edin

11:50


Televizyonda sıra dışı veya özgün bir program izlemek neredeyse imkansız. TRT Haber kanalında Tivibu sayesinde tanıştığım bir program Sosyal Medya.... Sanırım son aylarda TV de rastladığım düzenden en kopuk biraz söyleşi biraz mizahi ve sosyal medyanın gündemini tutan ve gündem oluşturmaya çalışan bir program.

M. Serdar Kuzuloğlu'nun sunduğu program her Cumartesi gecesi 00.10'da TRT Haber kanalında yayınlanıyor. Serdar Kuzuoğlu zaten başlı başına bir fenomen olarak karşımıza çıksa da ben bazı açılardan kendisini beğenmedim. Çünkü espri anlayışını Ekşi Sözlük ve İnci Sözlük tarzına çok benzettim ki bu sosyal sözlüklerden nefret ediyorum. Yine de beğendiğim yanları yok değil, en azından program sosyal medyada çok iyi araştırma yapılarak hazırlanıyor ve sunuluyor.

Konuklar çok kaliteli, bazen hiç tahmin demeyeceğiniz haber spikerleri bazen pop müzikte efsane olmuş sanatçılar bazen de sadece internet sayesinde ünlenen sosyal medya ünlüleri programa konuk olabiliyor.

En son bölümde Fransa'dan Skype ile gerçekleşen bağlantıda karşı tarafın Fransa gündemini anlatması, sosyal medya hakkındaki düşüncelerini sunması, bunun akabinde Skype bağlantısının kalitesinden bahsedilmesi ve bu tip teknoloji gelişmelerinin televizyon dünyasında bir devrimi gerçekleştirmesi ve bu devrimden Türk televizyon dünyasının yeterinde faydalanamamış olduğu konulardaki sohbetler çok hoşuma gitti.

Sosyal medyanın gündemini tutan ve zaman zaman çok saçma konulara yer verse de zaman zaman çok ilginizi çekecek konulara denk geleceğinize şüpheniz olmasın. Program bitince insan inaz üç dört konuyu internetten araştırma gereği duyuyor. Zaman zamanda programın kendisi sosyal medyada gündem yaratmak istemeye çalışsa da bunda bence yeterince başarılı değil. Bende internet dünyasının içerisinde olduğum için televizyon gibi güçlü bir platform çok ama çok daha sosyal medyada olay yaratacak konuları işleyebilir.

Her zaman ki gibi yine ilgili konuyu jest yaparak bu programın Sosyal Medya adreslerini sizlere veriyorum.
Facebook Sayfası
http://www.facebook.com/sosyalmedyatv
Twitter Adresi
http://www.facebook.com/sosyalmedyatv

Pixlr Grabber Firefox eklentisi ile işinizi koylaylaştırın

10:42

İnternet Explorer ‘ı tahtından indiren Frefox, şuan itibariyle her ne kadar birinciliği Google Chorome kaptırsa da Fifrefox internette kullanılan 2. büyük browser ve Google Chorome ile ciddi bir yarışın içerisinde.

Firefox'u ön plaka çıkaran bence en önemli özellik eklentileri, bir zamanlar hayalini kurduğumuz bir çok özellik artık firefox'un eklentileri sayesinde pratikliği ciddi bir boyuta taşımış durumda.

Bugün tavsiye edeceğim eklenti Pixlr Grabber. Ne işi yarıyor diye sorarsanız, Print Screen tuşu, Paint ve resim paylaşımı, bu üç kullanımı bir çatı altında en güzel şekilde topluyor.

Ekranınızda ne varsa tamamını veya belli bir kısmını çok pratik ve kullanışlı bir şekilde fotosunu çekebiliyorsunuz ve bu fotoyu isterseniz hemen bilgisayarınıza indirebileceğiniz gibi, tek bir tıkla internette programın kendi hostuna yükleyip resmi kullanabilirsiniz. Ayrıca resmi online editörle açıp uzantısını boyutunu veya dosya boyutuna göre çözünürlüğü ayarlayabilirsiniz.

Herkesin farklı amaçlarla işine yarayacağını düşündüğüm eklenti, benim webmaster işlerimi çok güzel pratik bir şekilde yapmama yardımcı oluyor. Hatta benim SEO anlayışımın da bir parçası diyebilirim. Çünkü içeriğe ekleyeceğim resimleri internetten seçiyorum ama Pixlr Grabber ile resimleri çok farklı açılardan çekip boyutlarıyla ve uzantılarıyla oynayarak resmi özgünleştirerek sitemin içeriğine ekliyorum.

Eklenti İngilizce olduğu için ilk bakışta neyin ne işi yaradığını anlamayabilirsiniz ama uygulamalı olarak bir kaç deneme yaparsanız çok kolay bir şekilde işi çözmüş olursunuz. Zaten eklentiyi kurduktan sonra mausun sağ tuşuna tıkladığınızda Grab yazan menü altında üç ana başlık olduğunu göreceksiniz. Üç farklı tıkla da olayı programın amacını ve ne yapabileceğini çözmüş olacaksınız.

Programı buradan kurabilirsiniz.
https://addons.mozilla.org/en-US/firefox/addon/pixlr-grabber/?src=search
Frefox browserinizle açılan sayfada Add To Firefox butonuna tıklamanız yeterli.

2012 Zabıt Katiplik Alımı ve Yararlı Bilgiler

24 Ocak 2012 Salı 09:50

Memurluğa giden en kestirme yol olarak görünen zabıt katipliği alımları 2012 şubat ayında yapılacak. Neredeyse bir gelenek haline gelen 30-31 Aralık ilanın duyurulması ve Şubat ayında alımların gerçekleşmesi 2012 yılında da değişmedi.

Günümüz şartlarında memurluk giderek önem kazanıyor ve özellikle asgari ücretli çalışanların ve işsizlerin katiplik sınavlarına hücum ettiğini biliyoruz.

Peki katip olmak kolay mıdır? Kimi yıllarını bu işe adayıp başaramazken kimi rastlantı eseri ilanı duyup en azından şansımı deneyeyim deyip birden kendini sırtını devlete yaslayan bir memur bir katip olarak bulabiliyor. Buna biz halk dilinde "nasip kısmet" diyoruz. En doğrusu da bu.

Sınav mülakat süreci ve kurallar.
Adalet bakanlığının zabıt katipliği için vermiş olduğu ilan http://www.pgm.adalet.gov.tr/duyuru/2011/aralik/z_k.htm
Başvurunuzu yaptıktan sonra belirtilen tarihte uygulamalı klavye sınavına girilir. Daktilografi kitabından fotokopi çekilen bir metin önünüze konur ve bu metni yazmanız istenir. 3 dakikada yanlışsız en az 90 kelime yazıldığı taktirde mülakata çağrılır ve mülakattaki puanlamaya göre asiller, yedekler ve kaybedenler belli olur. Baze adliyelerde kaybedenlere ilişkin bir puanlama yapılmaz sadece asiller ve yedekler açıklanır.

Bu yıl her komisyonda kadrolu alım yapılmayacak, özellikle Anadolu'da daha çok büyük şehirlerde sözleşmeli personelin yanında ek olarak kadrolu zabıt katibi alımı da yapılacak. Önemli bir not, bazı illerde ise Mart ayı içerisinde cezaevi katipliği alımları yapılacak. Adalet bakanlığının taşra teşkilatı personel alımı ilanını dikkatlice okumanızı tavsiye ediyorum. İlanın tamamına bakabilirsiniz.  http://www.pgm.adalet.gov.tr/duyuru/2011/aralik/2011personelalimi.htm

Başvuruda bulunacaklar için güzel bir bilgide paylaşmak istiyorum. Evrakları tamamladınız kaydınızı yaptırırken eşinizin çalışıp çalışmadığını bildiren bir dilekçe yazmanızı istiyorlar. 
Bu konuyla ilgili dilekçe örneği...

XXXXX ADLİ YARGI İLK DERECE MAHKEMESİ ADALET KOMİSYONU BAŞKANLIĞI


Zabıt katipliği sınavına başvuracak olmam nedeniyle eşimin iş durumuna ilişkin beyanım istenilmiş olup: Eşim XXX XXX özel sektörde muhasebeci olarak çalışmaktadır. Gereği bilgilerinize arz olunur. TARİH


Ad Soyad
İmza


Katipler.net in sunmuş olduğu Türkiye haritasını sizler için yayınlıyorum. Bu haritaya bakıp kolaylıkla hangi ilde veya komisyonda kaç katip alınacağı öğrenebilirsiniz. Haritayı tam olarak görebilmek için üzerine tıklayınız.



Katipler.net web sitesinin harita ile ilgili il il konularına ise http://katipler.net/turkiye-haritasi-2012 adresten ulaşabilirsiniz. Girmek istediğiniz ilin üzerine tıklayıp o ilde girecek olan katiplerle temasa geçebilir bilgi alışverişi yapabilirsiniz.

Ayrıca Facebook sayfası olan http://www.facebook.com/Katipler.Net bu adresten katip adaylarıyla katiplerle irtibat kurabilir ve bazı etkinliklere katılabilirsiniz. Özellikle Türkiye genelinde online klavye sınavları vb...

Bu yıl bende bir katip adayıyım memleketin Rize'den sınava gireceğim. Umarım emek veren herkes emeğinin karşılığını alır. Herkese başarılar diliyorum.

Rize'den alıma katılacak olanları ise http://www.facebook.com/pages/Rize-Katip-Adaylar%C4%B1/194337010595245 sayfasına bekliyorum.

Özel olarak sormak istedikleriniz varsa yorum yaparak sorabilirsiniz, bilgim dahilinde cevaplamaya çalışacağım.

Logitech C910 ile camdan cama değil, aynı odada sohbet edin

23 Ocak 2012 Pazartesi 14:44

Logitech, piyasadaki en iyi webcamları üretmeye devam ediyor. C910 web kamerayı almadan önce baya bir araştırma yapmıştım. Sonuçta piyasadaki normal web kameralardan hayli  yüksek bir fiyatı var.

Youtube de test amaçlı videoları izledikten sonra kamerayı almaya karar verdim. Güzel görüntünün yanında sesi değiştirmeden neredeyse aynı şekilde karşı tarafa aktarması veya kaydetmesini de es geçmeden söylemek istiyorum.

MSN, Skype veya Facebook tan karşılıklı kamera sohbetlerinde karşı tarafın görüntüsü çok bozuk olsa dahi, Logitech C910 sayesinde sizin görüntünüz, birazda İnternet hızınıza bağlı olarak mümkün olduğunca en iyi şekilde karşı tarafa gidecektir. Görüntü kalitesinden etkilenen bir çok kişi sohbet sırasında kullandığım web kameranın markasını sorduğu da oluyor.

Görüntü ve ses kalitesinin yanında, HD özelliğiyle çok net video kayıtları yapabilirsiniz. Kamerayı sabitlemek için iki vidası var, resimdeki gibi güzelce leptop veya masaüstü bilgisayarınızın monitörüne monta edebilirsiniz.

Google ve 2012 SEO anlayışı

14:06

Yıllardır Google kullanıcılarına en iyi sonucu vermek için algoritmasında değişikliklere gidiyor. Özellikle son bir yıldır Panda adını vermiş olduğu algoritma ile adeta SEO anlayışını kökten değiştirdi.

SEO, artık bir sekter olduğu için bu sektörü sürdürmek isteyen insanlar hala SEO makaleleri yaza dursun ben artık SEO'nun bir taktik olduğuna inanmıyorum. Bugünkü konumuyla SEO her sitenin olması gereken doğal halidir.

Profesyonel bir web site admini mi, sıfırdan amatör bir kişi mi daha iyi SEO yapar?... diye sorsalar, hiç düşünmeden sıfırdan bu işe giren amatör ruhlu kişi derim.

Bir çok reklamcı, televizyonda gösterilen reklamları izlemez. Bunun nedeni kendi özgünlüğünü kaybetmek istememesi. Bu şekilde bir çok reklamcının kendisine ait bir tarzı vardır ve piyasada var olmayan çok farklı reklamlar sunarlar.

Ben iddia ediyorum ki, hiç hayatında müzik dinlememiş bir insan günde 100 beste dahi yapabilir. Bugün yeteneği olmayan sıradan bir insana beste yap derseniz %99.9 ihtimalle piyasadaki var olan şarkılardan istemeden de olsa kopya çeker, özgün bir meste yapamaz. Ama hiç müzik dinlememiş bir insan yeteneği olmasa bile bence bir günde onlarca beste yapabilir.

SEO da bana göre böyle bir şey. 2004 2010 yılları arasında SEO nun ne olduğunu bile bilmezken, Google'dan günlük 120 bin ziyaretçiyi aynı noktaya çekebilecek bir sistem oluşturmuştum. Eminim o dönemde çok daha iyilerini yapanlar vardı. Artık o eski SEO gücü makalemin başında da söylediğim gibi kalmadı. SEO, artık bir sitenin olması gereken en doğal hali diye düşünüyorum.